Kaz Dağları
29 Haziran 2016 Çarşamba
20 Mart 2016 Pazar
29 Şubat 2016 Pazartesi
25 Ekim 2015 Pazar
Gölcük Yaylası & Kaplan Sivrisi
5 Eylül 2015 Cumartesi
Dalak Suyu
Kazdağı tutkunlarının iki aylık hasreti bugün son buldu. Kazdağlarının kalbine Dalak Suyu'na ilk yürüyüşümüzü yaptık. Sabahın sekizinde on iki arkadaşımızla Edremit'ten Kalkım'a oradan Akçakoyun'a ulaştık. Köy merkezinde çınar ağaçlarının gölgelediği kahvede çaylarımızı yudumladık. Hemen kahvenin yanındaki anıt çınarda fotoğraflar çekip aracımızla Dalak Suyuna hareket ettik. saat 10.30 gösterdiğinde Dalak Suyuna ulaştık. Uzun ve bol tırmanışlı yolculuk yürüyüşe başlamadan yordu.
Muhteşem kayın ağaçlarının güneş ışıklarına geçit vermediği bu bölgede hava çok serin ... Son bir haftadır ülkemizi kasıp kavuran sıcak hava buralara hiç uğramamış. Huzur verici serinlik ve sessizlik bambaşka. Masalsı bir orman... Suyun kaynağına taşlarla örülerek 3 metrekare civarında havuz yapılmış.Su o kadar soğuk ki... Elinizi birkaç saniye suyun içinde tutmak kemiklerinizi sızlatıyor. Burada aracı bırakarak tavşan oynağı yangın kulesine ve civarına kısa yürüyüş yaptık. Bu bölge köknar ve kayın diyarı. kule dönüşünde köknar kozalağı topladık. Dönüş yapıp Dalak suyunda 2006 yılında f16 kazasının yaşandığı olay yerini inceleyip azıklarımızı yedik. Dalak Suyunda suda uzun süre kalma yarışması düzenledik. Keyifli dakikalar yaşadık. Güzel bir gün geçirdik.
Bugün yürüyüşe katılan; Oktay ATAM, Mustafa KAÇMAZ, Yücel AKBAL, Ekrem SELÇUK, Musa KARAAĞAÇ, Okan ERDOĞAN, Serhat AKAR, İrfan KOLÇAK, Ali Rıza ÇİFTÇİ,Cezmi MARDİNLİ'ye teşekkürler.
Yurdumuzun her köşesinde olduğu gibi Dalak Suyun'da da piknikçilerin çöpleri etrafa dağılmış. Mıntıka temizliği yapıp çöpleri topladık. Piknikçilere diyoruz ki: Anılarınızla birlikte çöplerinizi de götürün... 06/09/2015
31 Temmuz 2015 Cuma
Karanlıkdere
KARANLIK DERE
Ali Rıza Çiftçi, Cezmi Mardinli, Mustafa Kaçmaz, Okan Erdoğan ve Oktay Atam Edremit’te buluşup araçlarımızla Çınarlıhan’a hareket ettik. Saat sekizde yürüyüşe başladık. Hava parçalı bulutluydu. Eybek Dağı’nın zirveleri sisliydi. Burada hava rüzgarlı ve oldukça serindi. Tempolu bir yürüyüşle kısa sürede Ayı Gediği’ni aşıp, Döşemedere’ye ulaştık.Kapalı bir hava vardı,Yağmur bulutları gökyüzünü kaplamıştı.Hafta içinde yağan şiddetli yağmurlar dereleri ve doğayı coşturmuştu. Karanlık dere civarında orman masallarda tarif edilen karanlık ve büyülü ormanlar gibiydi. Yol ağaç dallarıyla gölgelenmişti. Sanki ağaçlardan oluşmuş yeşil ve hafif karanlık bir tünelden yürüyorduk. Yeşil okyanusunda şaşkınlık içindeydik. Hava nefis çam ve çiçek kokularıyla bezenmiş, kulaklarımızda kuşların şarkıları ve suların çağıltısı yankılanıyordu. En güzel köknarlar, kestaneler,meşeler, kiraz ağaçları, elma ağaçları, yemişler, çilekler, sumaklar buradaydı. En güzel şelaleler, şarlaklar, pınarlar, dereler… Hele kuşlar…
“Boş Geçirmeyelim Gel Bu Çağları
Dolaşalım Sahraları Dağları
Bir Gün Gazel Döker Ömrün Bağları
Eser Sam Yelleri Dal Yarelenir “
Ömrüm bir gün gazel döktüğünde, unutmayacağım ve tatlı bir huzurla anacağım, Kaz Dağlarıyla buluşmalarımızı… Bugün olağanüstü bir gün geçirdik, Karanlık Derede. Orman çıldırmıştı… Kuşlar başka ötüyordu. Yaklaşık 30 km yol yürüdük. Her bir metresi başka güzeldi.
Haftaya başka bir cennet köşede buluşmak üzere… Kemal YILMAZ
Ali Rıza Çiftçi, Cezmi Mardinli, Mustafa Kaçmaz, Okan Erdoğan ve Oktay Atam Edremit’te buluşup araçlarımızla Çınarlıhan’a hareket ettik. Saat sekizde yürüyüşe başladık. Hava parçalı bulutluydu. Eybek Dağı’nın zirveleri sisliydi. Burada hava rüzgarlı ve oldukça serindi. Tempolu bir yürüyüşle kısa sürede Ayı Gediği’ni aşıp, Döşemedere’ye ulaştık.Kapalı bir hava vardı,Yağmur bulutları gökyüzünü kaplamıştı.Hafta içinde yağan şiddetli yağmurlar dereleri ve doğayı coşturmuştu. Karanlık dere civarında orman masallarda tarif edilen karanlık ve büyülü ormanlar gibiydi. Yol ağaç dallarıyla gölgelenmişti. Sanki ağaçlardan oluşmuş yeşil ve hafif karanlık bir tünelden yürüyorduk. Yeşil okyanusunda şaşkınlık içindeydik. Hava nefis çam ve çiçek kokularıyla bezenmiş, kulaklarımızda kuşların şarkıları ve suların çağıltısı yankılanıyordu. En güzel köknarlar, kestaneler,meşeler, kiraz ağaçları, elma ağaçları, yemişler, çilekler, sumaklar buradaydı. En güzel şelaleler, şarlaklar, pınarlar, dereler… Hele kuşlar…
“Boş Geçirmeyelim Gel Bu Çağları
Dolaşalım Sahraları Dağları
Bir Gün Gazel Döker Ömrün Bağları
Eser Sam Yelleri Dal Yarelenir “
Ömrüm bir gün gazel döktüğünde, unutmayacağım ve tatlı bir huzurla anacağım, Kaz Dağlarıyla buluşmalarımızı… Bugün olağanüstü bir gün geçirdik, Karanlık Derede. Orman çıldırmıştı… Kuşlar başka ötüyordu. Yaklaşık 30 km yol yürüdük. Her bir metresi başka güzeldi.
Haftaya başka bir cennet köşede buluşmak üzere… Kemal YILMAZ
29 Temmuz 2015 Çarşamba
ÇINARLIHANDAN KALKIM'A
Hava o kadar güneşli ve berrak ki. Neşe kaplıyor içimizi. Bulutsuz masmavi gökyüzü, kuşlar cıvıl cıvıl ... Yağmurlar ormanı ve havayı bıcır bıcır yıkamış... Tozsuz, polensiz tertemiz havayı çekiyoruz içimize... Çınarlıhan'dan Ayıgediği'ne bir solukta çıkıyoruz. Burada çeşme başında kısa bir moladan sonra Döşemedere'ye doğru inişe geçtik. 20 dakika sonra Döşemedere'ye ulaştık. Bu bölgede orman tropik yağmur ormanları gibi. Oldukça sık geniş yapraklı ağaçlar ormanı oluşturuyor. Kestane, meşe, ıhlamur başlıcaları. 15 km boyunca Döşemedere'nin hemen yanı başında uzanan toprak orman yolunda mülayim bir inişle çok güzel bir yürüyüş yaptık. Çiçekler, böcekler, kelebekler, yusufçuklar, kuşlar ormanın kadim ev sahipleri bizi çok güzel ağırladılar.
Bu yeryüzü cenneti Kaz Dağları'nın en büyük düşmanı madencilik faaliyeti. İrili ufaklı onlarca madenden biri de Döşemedere üzerinde kurulmuş kurşun madeni. Kaz Dağları'nın kalbine saplanmış hançer gibi. Madenin yakınında dereye betondan set yapılmış, küçük şirin bir gölcük oluşmuş. Gölün içi balık kaynıyor. Madeni geçtikten sonra Agonya ovası içinde yürüyüşümüze devam ettik.Dümdüz uzanan etrafı dağlarla çevrilmiş çanak içinde bir ova. Yol kenarında kiraz ağaçları ve dut ağaçlarından göz hakkımızı alarak yürüdük. Tarım arazilerinde emekçiler çalışıyor. Daha çok biber ekimi yapılmış. Bunun yanında tütün , domates, patlıcan ekili arazilerde var. Karaaydın köyü girişinde bir kiraz ağacı altında kısa mola verdik. En leziz kirazları bu ağaçtan yedik.
Karaaydın - Kalkım arasındaki yol asfalt kaplı. Öğlen güneşi asfaltı eritmiş. Yorgunluk ve sıcak kalan son üç kilometrede eritti bizi. Kalkımda bir kahvede dinlenip Edremit minübüsünü bekledik. Tarçın'ı kucaklayıp otobüse almak istedik ama bize yaklaşmadı. Otobüsün arkasında koştu, koştu, koştu... Tarçın'ı Kalkım'da bırakmak grubumuzu üzdü. Çınarlıhan'a dönebileceğini düşünüyorum. Ne de olsa o bir "Kaz Dağı Tutkunu"
Ekibimize yeni katılan emekli asker Serhat Akar bir komutana yakışır biçimde en önde yürüdü ve ekibimize çok çabuk uyum sağladı.Onu hep aramızda görmek isteriz. Geçirdiği diz ameliyatından sonra Muhtarımız İrfan Kolçak biraz zorlansa da 26 km'lik parkuru tamamlamayı başardı.Mustafa kaçmaz artık demirbaş oldu. Pala enerjisinden ve neşesinden bir şey kaybetmemiş. Musa başkan iki hafta aradan sonra esprileriyle döndü.
Dokuz kişi Kaz Dağları'nın en özel bölgelerinden birinde çok güzel bir etkinliği başarıyla gerçekleştirdik. Tüm arkadaşlara teşekkürler...Haftaya buluşmak üzere... Kemal YILMAZ 13/06/2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)