31 Temmuz 2015 Cuma

Karanlıkdere

KARANLIK DERE
Ali Rıza Çiftçi, Cezmi Mardinli, Mustafa Kaçmaz, Okan Erdoğan ve Oktay Atam Edremit’te buluşup araçlarımızla Çınarlıhan’a hareket ettik. Saat sekizde yürüyüşe başladık. Hava parçalı bulutluydu. Eybek Dağı’nın zirveleri sisliydi. Burada hava rüzgarlı ve oldukça serindi. Tempolu bir yürüyüşle kısa sürede Ayı Gediği’ni aşıp, Döşemedere’ye ulaştık.Kapalı bir hava vardı,Yağmur bulutları gökyüzünü kaplamıştı.Hafta içinde yağan şiddetli yağmurlar dereleri ve doğayı coşturmuştu. Karanlık dere civarında orman masallarda tarif edilen karanlık ve büyülü ormanlar gibiydi. Yol ağaç dallarıyla gölgelenmişti. Sanki ağaçlardan oluşmuş yeşil ve hafif karanlık bir tünelden yürüyorduk. Yeşil okyanusunda şaşkınlık içindeydik. Hava nefis çam ve çiçek kokularıyla bezenmiş, kulaklarımızda kuşların şarkıları ve suların çağıltısı yankılanıyordu. En güzel köknarlar, kestaneler,meşeler, kiraz ağaçları, elma ağaçları, yemişler, çilekler, sumaklar buradaydı. En güzel şelaleler, şarlaklar, pınarlar, dereler… Hele kuşlar…
“Boş Geçirmeyelim Gel Bu Çağları
Dolaşalım Sahraları Dağları
Bir Gün Gazel Döker Ömrün Bağları
Eser Sam Yelleri Dal Yarelenir “ 
Ömrüm bir gün gazel döktüğünde, unutmayacağım ve tatlı bir huzurla anacağım, Kaz Dağlarıyla buluşmalarımızı… Bugün olağanüstü bir gün geçirdik, Karanlık Derede. Orman çıldırmıştı… Kuşlar başka ötüyordu. Yaklaşık 30 km yol yürüdük. Her bir metresi başka güzeldi.
Haftaya başka bir cennet köşede buluşmak üzere… Kemal YILMAZ


29 Temmuz 2015 Çarşamba

ÇINARLIHANDAN KALKIM'A

Güzel bir haziran gününde, Serhat Akar, İrfan Kolçak, Musa Karaağaç, Yusuf Bakırcı, Ali Rıza Çiftçi, Mustafa Kaçmaz,Naki Yücel Olgun, Cezmi Mardinli, Edremit'te buluşup, araçlarımızla Çınarlıhan'a hareket ettik. Burada bizi her zamanki gibi sadık yoldaşımız "Tarçın" karşıladı. Tarçın coşkulu, hareketli, kıpır kıpır... Bir hafta boyunca yolumuzu gözlemiş sanki. Bu hafta bize katılmasını istemiyorduk çünkü Kalkım'a kadar yürüyüp oradan minübüsle Çınarlıhan'a dönecektik.
Hava o kadar güneşli ve berrak ki. Neşe kaplıyor içimizi. Bulutsuz masmavi gökyüzü, kuşlar cıvıl cıvıl ... Yağmurlar ormanı ve havayı bıcır bıcır yıkamış... Tozsuz, polensiz tertemiz havayı çekiyoruz içimize... Çınarlıhan'dan Ayıgediği'ne bir solukta çıkıyoruz. Burada çeşme başında kısa bir moladan sonra Döşemedere'ye doğru inişe geçtik. 20 dakika sonra Döşemedere'ye ulaştık. Bu bölgede orman tropik yağmur ormanları gibi. Oldukça sık geniş yapraklı ağaçlar ormanı oluşturuyor. Kestane, meşe, ıhlamur başlıcaları. 15 km boyunca Döşemedere'nin hemen yanı başında uzanan toprak orman yolunda mülayim bir inişle çok güzel bir yürüyüş yaptık. Çiçekler, böcekler, kelebekler, yusufçuklar, kuşlar ormanın kadim ev sahipleri bizi çok güzel ağırladılar. 
Bu yeryüzü cenneti Kaz Dağları'nın en büyük düşmanı madencilik faaliyeti. İrili ufaklı onlarca madenden biri de Döşemedere üzerinde kurulmuş kurşun madeni. Kaz Dağları'nın kalbine saplanmış hançer gibi. Madenin yakınında dereye betondan set yapılmış, küçük şirin bir gölcük oluşmuş. Gölün içi balık kaynıyor. Madeni geçtikten sonra Agonya ovası içinde yürüyüşümüze devam ettik.Dümdüz uzanan etrafı dağlarla çevrilmiş çanak içinde bir ova. Yol kenarında kiraz ağaçları ve dut ağaçlarından göz hakkımızı alarak yürüdük. Tarım arazilerinde emekçiler çalışıyor. Daha çok biber ekimi yapılmış. Bunun yanında tütün , domates, patlıcan ekili arazilerde var. Karaaydın köyü girişinde bir kiraz ağacı altında kısa mola verdik. En leziz kirazları bu ağaçtan yedik. 
Karaaydın - Kalkım arasındaki yol asfalt kaplı. Öğlen güneşi asfaltı eritmiş. Yorgunluk ve sıcak kalan son üç kilometrede eritti bizi. Kalkımda bir kahvede dinlenip Edremit minübüsünü bekledik. Tarçın'ı kucaklayıp otobüse almak istedik ama bize yaklaşmadı. Otobüsün arkasında koştu, koştu, koştu... Tarçın'ı Kalkım'da bırakmak grubumuzu üzdü. Çınarlıhan'a dönebileceğini düşünüyorum. Ne de olsa o bir "Kaz Dağı Tutkunu"
Ekibimize yeni katılan emekli asker Serhat Akar bir komutana yakışır biçimde en önde yürüdü ve ekibimize çok çabuk uyum sağladı.Onu hep aramızda görmek isteriz. Geçirdiği diz ameliyatından sonra Muhtarımız İrfan Kolçak biraz zorlansa da 26 km'lik parkuru tamamlamayı başardı.Mustafa kaçmaz artık demirbaş oldu. Pala enerjisinden ve neşesinden bir şey kaybetmemiş. Musa başkan iki hafta aradan sonra esprileriyle döndü.
Dokuz kişi Kaz Dağları'nın en özel bölgelerinden birinde çok güzel bir etkinliği başarıyla gerçekleştirdik. Tüm arkadaşlara teşekkürler...Haftaya buluşmak üzere... Kemal YILMAZ 13/06/2015